Takip Edin

 Paylaş

RAB’den Korkun

Rab korkusu itaat etmeyi getirir. Saygıdan gelen bu korku tutsak eden korkudan farklıdır. Tanrı, “Keşke benden korksalardı ve bütün buyruklarıma uymak için her zaman yürekten istekli olsalardı! O zaman kendilerine ve çocuklarına sürekli iyilik gelirdi” dedi (Yasa’nın Tekrarı 5:29). Sürekli harika bir vaattir! Ancak itaat etmezsek, hayatlarımıza Kutsal Ruh’un gözleriyle değil de kendi doğal gözlerimizle bakarsak, Tanrı’nın bu vaadini engelleriz. Tanrı yüreklerimizin O’ndan korkmasını ister. Kendimize ve çocuklarımıza sürekli iyilik gelsin diye her zaman O’nun buyruklarına uymamızı ister!

Rab korkusu O’na derin bir saygıyla hesap verme hissidir. O bizim Teselli Edicimizdir ve O’nunla en iyi arkadaşımız gibi konuşabiliriz. Ama O aynı zamanda Evrenin Yaratıcısıdır, Alpha ve Omega, Başlangıç ve Son, Birinci ve Sonuncudur. Bizim Kurtuluşumuzdur, Şifa verenimizdir, Sağlayıcımızdır, Tanrı’nın Mükemmel Kuzusudur.

Rab övgümüzü ve tapınmamızı dinler. Başkalarına O’nun hakkında neler dediğimizi dinler. Malaki 3:16 şöyle der, “Bunun üzerine Rab’den korkanlar birbiriyle konuştular. Rab dediklerine kulak verip duydu. Rab’den korkup adını sayanlar için O’nun önünde bir anma kitabı yazıldı. Her Şeye Egemen Rab, ‘Öz halkımı ortaya çıkardığım gün, benim olacaklar’ diyor, ‘Bir baba kendisine hizmet eden oğlunu nasıl esirgerse ben de onları öyle esirgeyeceğim. O zaman siz doğru kişiyle kötü kişi, Tanrı’ya kulluk edenle etmeyen arasındaki ayrımı yine göreceksiniz.’”

Hristiyanlar, Yaşayan Tanrı’nın çocukları olarak O’nun tahtına yaklaşabilmek için müthiş bir hakka sahibiz. Ama O seven bir Baba olduğu için O’na itaat etmemizi ister. Eğer ebeveyinler çocuklarını kural koymadan dışarıda bıraksa ve hatta “Otoyolda oynayabilirsiniz. Ne yaparsanız yapın...” derse, hepimiz onların iyi ebeveyinler olmadığını kabul ederiz.

Rab bizi sever ve bizim ve çocuklarımızın sonsuz iyiliği için bize buyruklar verir. Büyük sevgisinden ötürü bizi korumak için hayatlarımıza bazı sınırlar çizer. Bizi yarattığı gibi olmamız için yardım etmeye adanmıştır. İtaat etmemizi istemeseydi ne kadar büyük bir bataklığın içinde olurduk!

Kutsal Ruh’u çok seviyorum, çünkü bizi sadık bir şekilde yönlendirir. İtaat etmek hala bizim seçeneğimizdir, ama Tanrı’nın yetkisine boyun eğmezsek, daha harika serüvenlere doğru gideceğimize aynı dağın etrafında dönmeye devam ederiz. Hepimiz Rabden korkalım ve O’na saygı gösterelim. İtaat etmenin hayatlarımıza getireceği bereketleri alalım.

Rab’be güven bütün yüreğinle, kendi aklına bel bağlama. — Sül. Özdeyişleri 3:5

Her zaman Rab’be güvenmeyi ve gördüklerimize göre yönlenmemeyi öğrenmeliyiz Başkalarının düşüncelerindense Tanrı’nın Sözüne itaat etme ve O’nun mükemmel zamanlamasına güvenme her zaman karakter bina eden bir derstir! Üzerinde “Neye mâl olursa olsun” yazılı bir pankartı hayatınıza tam bir itaatle asmanızı öneririm. Rabbimizin yüreğine teslim olun, çünkü O’nun yolları bizimkinden çok daha yüksektir. Bazen anlamak zordur fakat her defasında O’nun yollarının bizimkinden daha iyi olduğu bir gerçektir.

Paylaş