Takip Edin

 Paylaş

Mükemmellik Fark Yaratır

“...aynı düşüncede, sevgide, ruhta ve amaçta birleşerek sevincimi tamamlayın.” — Filipililer 2:2

İsa’nın yanında olmaya çağırdığı öğrenciler Müjde’yi dünyanın dört bucağına yaymak için yeterince mükemmel olmayan kişilerdi. Fakat hepsi (çoğu) İsa’yı hayatlarından daha çok seviyorlardı. Çoğumuz Mesih’i hayatımızdan daha çok sevmeyi imanımızın temel ilkelerinden olarak kabul ederiz, ama hayatın meşguliyetlerine kapılıp İsa’yı herşeyden daha çok sevmenin temel gerçeğini yaşamayız. Fakat hayatımızda Rab’be öncelik vermek O’na olan tapınmamızda çok gereklidir. Önceliklerimizi sürekli gözden geçirmeliyiz ve hayatımızda Tanrı’nın varlığının önemini anlamalıyız.

Hayatın öncelikleri hakkında Eyüp’ün anlattığı bir hikaye var! Sahip olduğu herşeyi yitirdi, ama o, “Oysa ben Kurtarıcımın yaşadığını biliyorum” dedi (Eyüp 19:25). Amin! Hepimiz ilan edebilmeliyiz, “Kurtarımınn yaşadığını biliyorum!

İsa Mesih olmasaydı nerede olurdunuz? Tapınmaya başlamadan önce bunun cevabını bilmelisiniz. Tanrı’yı tanıyın. O’na güvenin. Bilin ki O yaşıyor ve O’nun sizin için yüreğinde olan kendiniz için olan arzularınızdan çok daha büyüktür.

Rab’be sunduğunuz tapınmanız kendi tanıklığınızla alevlenir. Tanıklığınızın gerçekten önemli olduğuna inanın. Tanıklığınız ve Tanrı’yla olan kişisel tecrübeleriniz tapınmanıza tutku katacaktır. Eğer bir enstrüman çalıyorsanız, Tanrı’nın sizin için yaptıklarını hatırlamak daha önce hiç çalmadığınız gibi çalmanıza yol açar. Tiyatro yapıyorsanız, tanıklığınızı hatırlamak bu tiyatroyu gerçekleştirebilmenizi ve iman etmemiş olan insanlarla daha önce hiç olmadığı kadar iletişim kurabilmenizi sağlar. Tanrı’yla olan kişisel tecrübeniz diğerlerine Kutsal Ruh’tan gelen güçlü bir ikna getirir, çünkü Tanrı’nın sizde yaptıklarını görebilirler. Tanıklığınız gerçekten önemlidir.

Tanrı’ya kusursuzca hizmet etmeliyiz, çünkü kusursuz bir Tanrı’ya tapıyoruz. En iyimiz dışında O’na verdiğimiz herşey aşalayıcı olur. En iyinizi, en iyiniz hangi düzeydeyse, O’na sunun. Olması gerektiğini düşündüğünüz en iyinizi değil ya da keşke olsaydı diye düşündüğünüzü değil, ama şu andaki en iyinizi O’na sunun. Tanıklığınız ve Tanrı’ya kusursuzca hizmet etmenizin etkisi okyanustaki dalgalanmaları seyretmeniz gibidir—kusursuzluk bir dalga gönderir, ve hiç göremeyeceğiniz şekilde hayatlara dokunur.

Tanrı Sözü, “O’na yeni bir ezgi söyleyin, sevinç çığlıklarıyla sazınızı konuşturun” der (Mezmur 33:3). Eğer iman etmemiş ziyaretçiler, yeteneklerini armağanları olan alanada geliştirmiş imanlılar olan, kusursuz müziği olan, cömertçe sunular verilen, hizmet edilen, ezgiler söylenen, Tanrı’ya herkesin kendi özel armağanıyla tapındığı bir kiliseye adım atarsa, o zaman bu ziyaretçiler hayranlık içinde, “Siz ciddi misiniz? Burası kilise mi? Bu harika!” der.

İnsanlardaki yanlış kilise görüşü insanları Tanrı’nın Evinden uzaklaştırmaktadır. Kilisenin bu kötü imajını değiştirecekler biziz. Tapınılan yere mükemmelliği getirmesi gerekenler bizleriz. Kiliseye saygıyı geri getirmesi gereken bizleriz.

Paylaş