İçerden Dışarıya Nasıl Zengin Olunur

Sevgili kardeşim, canın gönenç içinde olduğu gibi, her bakımdan sağlıklı ve gönenç içinde olman için dua ediyorum. — 3. Yuhanna 2

Tanrı halkını nasıl zengin eder? Bu iyi bir soru. Cevap gerektiren bir soru, ve cevabını 3. Yuhanna 2’de bulabilirsiniz. Burada ihtiyar Elçi Yuhanna Kutsal Ruh’un esiniyle yazmıştır, “Sevgili kardeşim, canın gönenç içinde olduğu gibi, her bakımdan sağlıklı ve gönenç içinde olman için dua ediyorum.” Gönenç içinde olmak refah, zenginlik, esenlik ve güvence sahibi olmak demektir.

Birşeye dikkat etmenizi istiyorum. Bu ayette, ekonomi gönenç içinde olunca gönenç içinde olman için yada patronunuz sizi terfi ettirmeye karar verdiğinde gönenç içinde olman için dua ediyorum demiyor. Canın gönenç içinde olduğu gibi her bakımdan gönenç içinde olman için dua ediyorum diyor.

İşte maddi zenginleşmeye gelince bir çok imanlının kaçırdığı nokta budur. Çevrelerindeki durumlara bakmaya devam ederler, umutlarını bu durumların değişmesine bağlarlar. Ama Tanrı dışarıdan içeriye doğru çalışmaz. İçeriden dışarıya doğru çalışır.

Canınız Sözüyle zenginleştikçe Tanrı sizi maddi olarak zenginleştirir. O zaman, aklınıza, iradenize ve duygularınıza gönenç tohumları ekildikçe, ve siz bu tohumların büyümesine izin verdikçe, çevrenizdeki durumlar ne olursa olsun bunlar en sonunda büyük maddi hasat getirecektir.

Yaratılış 37-41’de Yusuf’un hikayesini okuyun. Yusuf Mısırlılar’a köle olarak satıldığında kendi adına bir kuruşu bile yoktu. Özgürlüğü bile yoktu. Ama köleliğinin tam ortasında, Tanrı Yusuf’a öyle bir bilgelik ve yetenek verdi ki, sahibi Potifar’ı zengin etti. Bunun sonucunda, Potifar Yusuf’u tüm varlığından sorumlu kişi yaptı.

Daha sonra, Potifar’ın karısı Yusuf’a sinirlendi ve Yusuf hapse girdi. Düşünün, bu ölü bir kariyerdi! Hapiste daha fazla ilerlemek için hiçbir şans yoktur, değil mi? Ama Tanrı Yusuf’a Mısır’da hiçbir kişinin sahip olmadığı bir şey verdi. Öyle yüce bir bilgelik verdi ki, Yusuf Firavun’un hükümetinde görev aldı—köle olarak değil, ama Firavun’dan sonra en yüksek rütbeye sahip olan ve tüm ülkenin saygı gösterdiği bir adam olarak. Yusuf hapisten başbaşkanlığa geçti!

Atlı arabaya bindiği zaman insanlar onun önünde saygıyla yere eğiliyorlardı. Dünyada büyük bir kıtlık olduğu zaman, Yusuf zamanın en zengin ülkesinin bütün gıda kaynaklarını yönetmekle sorumlu durumdaydı. İşte bu zenginlik!

Tanrı bunu nasıl yaptı? Yusuf’un canını zenginleştirerek. Yusuf’un durumu ne kadar kötüye gitse de, sorunları ne kadar imkansız gibi görünse de, Tanrı Yusuf’a başarı kapısını açacak ruhsal sırları açıkladı. Yusuf Tanrı’ya olan sadakatinden asla taviz vermedi. Karakterinden taviz vermedi. O Tanrı’yı onurlandırdı ve Tanrı’da onu onurlandırdı.

Tanrı’nın zenginleştirme yöntemini heyecanlı kılan da budur. Bu her yerde çalışır. Dünyadaki en yoskul ülkelerde bile burada çalışacağı gibi çalışır.